Baharat koku, tat gibi insanların hoşuna gidecek olan özelliklerden dolayı yetiştirilmekte olan veya kendiliğinden doğada yetişmekte olan bitkilerin kurutulmuş bölümlerine verilmekte olan genel addır. Baharatlar bitkilerden elde edilmektedir. Kök, soğan, gövde kabuğu, çiçek tomurcuğu, tepecik, meyve, tohum veya yaprak bölümlerinin kurutulması ile oluşmaktadır. Ticarette en fazla tercih edilmekte olan karanfil, tarçın, kakule, zencefil ve karabiber tarzı baharatlardır. Baharat tohumları ise anason, kimyon, karamankimyonu, rezene, haşhaş ve susam gibi otsu bitkilerin kokulu meyveleri veyahut yağlı tohumlarıdır.

Baharatlar yemek pişirilirken az miktarda kullanılmaktadır. Bu nedenle de besin değerleri ve faydaları çok azdır veya hiç yoktur. Ama bunlar damak tadımıza güzel etkiler gösterdiğinden dolayı ve yemeklere tat verdiğinden dolayı tercih edilmektedir.

Baharatlar eski çağlarda ilaç yapımında kullanılmaktaydı ayrıca kutsal yap ve merhemler de baharatlar ile hazırlanmaktaydı. Rahipler ise tapınma esnasında efsun, büyü törenlerinde bazı baharatlardan yararlanırlardı.

Eski zamanlarda yaşayan toplular şifalı otların hastalıkları iyileştirdiğini düşünerek çeşitli baharatları kullandıkları bilinmektedir. Hippokretes, Galenos ve pedanios Dioskorides gibi bir çok ünlü hekim baharatlardan yararlanarak ilaçlar yapmaktaydı.

Baharatların yiyeceklerde kullanımıyla ilgili bilinenler ise şunlardır. Baharatın yemeklerde kullanılmaya başlandığı tarih net olarak bilinememekle birlikte susamın çok eski zamanlardan beridir şarap yapımında kullanıldığı biliniyor. Ayrıca yiyecek olarak kullanılmakta olan susam ve yağından da yararlanıldığı bilinmektedir. Sarımsak ve soğan ise yine yüzyıllardan beridir beslenmemize yardımdı olmaktadır. Eski yunan ve roma dönemiyle birlikte baharatın yiyecek ve içeceklere çeşni katmak için kullanıldığı biliniyor.

Uzak ülkelerden getirtilmekte olan baharat ve kokulu otlar tüm dünyada sadece zenginler tarafından kullanılabilmekteydi. Marco Polo 13. Yüzyılda Hitay’da yılnız üst sınıfların kullandığı baharatlarda bekletilmiş etleri tükettiği biliniyor. Yoksulların ise sadece sarımsaklı soslara yatırılmış etleri yiyebildiği bilinmektedir.